Haziran ayının gelmesi ile birlikte milyonlarca öğrenciyi hayatlarında dönüm noktası olacak sınavların stresi bastı. Aileler, 6 Haziran’daki LGS ve 26-27 Haziran’daki YKS (AYT-TYT) sınavları öncesi çocuklarının sınav kaygısıyla baş etmenin yollarını aramaya başladı.
Adana Güney Başak VIP Kurs Merkezi Kurucusu Eğitimci Mehmet Akif Çörten, günümüzde çocuk ve ergenlerde sınav kaygısının sıklıkla gözlenen bir sorun olduğunu söyledi. Sınav kaygısının sınav esnasında öğrencilerin bilgiyi etkili şekilde kullanmasını engellediğini dile getiren Çörten, başarıyı önemli bir şekilde düşürdüğünün altını çizdi. Sınav kaygısının oluşumunda sınava verilen önem, çevre baskısı ve sınavla ilgili zihindeki imajın etkili olduğunu vurgulayan Çörten, bunun önüne geçmek veya azaltmanın çocuğun ve ailenin yapması gereken bazı yaklaşımlarla mümkün olabildiğini ifade etti.
Hedefe doğru sabırlı ve disiplinli çalışmanın kaygıyı azaltarak başarıyı getireceğini anlatan Mehmet Akif Çörten, “Öğrencilerimiz günlük, haftalık, aylık çalışma planları (günlük çözülecek soru, tekrar edilecek konular, öğrenilecek yeni bilgiler gibi) planlar hazırlayarak çalışmalı. Bu plana titizlikle uyulmalıdır. Sınav öncesi bolca deneme sınavı çözmeli, detaylı analizlerle sınavlarda hangi konularda başarısız olunduğu tespit edilerek o konular üzerinde yoğunlaşılmalıdır. Özgüven; çalıştıkça, sınavlarda başarı arttıkça edinilir. Hedefi iyi motive olunmalıdır. Bunun için de planlı çalışmaya ek olarak uyku düzeni ve dengeli beslenme de bu sürece dahil edilmelidir. 12-19 yaş için 8-9 saatlik kaliteli uyku önemlidir. Beslenirken ana öğünlere ek olarak fındık, fıstık, ceviz, elma, hurma gibi sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilmelidir.” Dedi.
LGS ve YKS (TYT-AYT) sınavlarının öğrenciler ve aileleri için birer dönüm noktası olarak algılandığını söyleyen Çörten, “Bu durum da bu sınavları gerektiğinden daha büyük bir yük haline getirebilir. Hal böyleyken çocuklar sınav öncesi ve esnasında yaşadıkları duygular ve fiziksel belirtilerden dolayı istedikleri başarıyı elde edemeyebilirler.” diye konuştu.
Sınav kaygısı ile baş edebilmenin püf noktasının problemi fark etmek ve kabul etmek olduğunu dile getiren Çörten, “Sınav kaygısı çalışmaya dair tutum ve program ile büyük oranda ortadan kaldırılabilir. Bunun için de; etkili çalışma, yaşam tarzı, gerçekçi düşünce, dikkatin kullanımı, kaygı azaltıcı teknikler ve sınav stratejisi belirleme etkinlikler yapılabilir. Sınav süresi etkili bir stratejiyle verimli hale getirilebilir. Bu stratejiler kişiden kişiye değişebilir. Bolca deneme sınavına girerek başarınızı artırabilirsiniz. Ayrıca sınavda esnası yaşanabilecek kaygı durumunda basit bir nefes egzersizi ile sakinleşebilirsiniz. Bunun için 4 saniye nefes alın, 4 saniye nefesinizi tutun, 4 saniyede yavaş yavaş verin. Birkaç kez bu egzersizi tekrarlayın. Böylece sakinleşip tekrar sınava odaklanacaksınızdır.” Diye konuştu.
Öğrencilerin sınava hazırlık sürecinde ebeveynlerin rolünün büyük olduğunun altını çizen Çörten, “Ebeveynler bu süreçteki tutumlarıyla sınav kaygısını da artırabilir, bu kaygıyı çocukların üzerinden de alabilir. Sınav kaygısı çocuğun sınava konsantre olmasının önüne geçecek boyuta vardığında aileler bu durumu fark ederek çocuklarını sakinleştirmeli, duygusal anlamda destek vermelidir. Bu süreçte kesinlikle çocuklarını başkalarıyla karşılaştırmamalı, sınav sonucu ve gelecek ile ilgili korkutmamalıdırlar. Bu çocukların altında kalacakları ekstra bir yük anlamına gelecektir.” İfadelerini kullandı.
Sınav döneminde sağlıklı ve dengeli beslenmenin büyük bir önemi olduğunu söyleyen Çörten, sınav kaygısıyla birlikte yeme bozukluğunun da ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin ruhsal ve fiziksel sağlığı olumlu etkileyerek başarıyı artırdığını anlatan Çörten, “Sağlıklı beslenme dikkat dağınıklığını ortadan kaldırır, stresi azaltır. Gün içerisinde 3 ana öğün ve kan şekerinin düşmemesi için 3 ara öğün bulunmalıdır. Kesinlikle öğünler atlamamalıdır. Öğle ve akşam yemeklerinde az yağlı et, balık, tavuk, ayran, yoğurt, kuru baklagil ve sebze yemekleri ile kepekli makarna ve bulgur pilavı gibi besinler tüketilmelidir. Ara öğünlerde ise kan şekerini hızla yükselten tatlı çikolata gibi gıdalar yerine vitamin, mineral ve lif içeriği yüksek kuruyemiş ve yaş kuru meyveler tercih edilmelidir. Öğrenmeyi kolaylaştırdığı için günde 2 adet ceviz, haftada 2 porsiyon balık, salatalarda ıspanak ve semizotu gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler tüketilmelidir.” Şeklinde konuştu.
Antioksidan içeriği yüksek sebze ve meyvelerin stresi azalttığını hatırlatan Çörten, “Sınav günü öncesi çok ağır yağlı yemekler tüketilmemelidir. Uyku kaçırdığı için kahve ve çay içilmemelidir. Sınavdan bir gün önce hiç tüketilmeyen bir gıda yenilmemelidir. Sınav sabahı ise tam buğday ekmeği, haşlanmış yumurta, az yağlı beyaz peynir, ceviz veya kabak çekirdeğinden oluşan bir kahvaltı tercih edilmelidir. Susamaya neden olduğu için sınav sabahı tuzlu peynirler ve zeytinler tercih edilmemelidir.” Diye sözlerini tamamladı.