Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bu seneki LGS’de depremin yarattığı olumsuz etkilerden dolayı öğrencileri fazla zorlamayacaklarını söyledi. Geçmiş yıllardaki örnekleriyle kıyaslandığında nispeten daha basit sorulardan oluşan bir havuzla öğrencilerin karşısına çıkacaklarının müjdesini verdi. Fakat bunun bir eleme sınavı olduğunu ve her testte en az bir zor soru ile karşılaşacağınızı unutmadan hareket etmeniz gerekiyor. Sınav kolaysa herkes için kolay olacak ancak herkes hayalindeki liseye yerleşemeyecek. Bu yüzden öğrencilerin bu açıklamadan dolayı rehavete kapılmadan, disiplinle çalışmayı sürdürmesi gerekiyor. Adana’da LGS’nin lider ismi Güney Başak VIP Eğitim Kurumları 2023 LGS’ye dair son gelişmeleri sizler için anlattı.
Gazetelerin eğitim editörleri ile bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı öğrencileri bu yıl çok zorlamayacaklarını ve LGS’nin geçmiş yıllara kıyasla daha kolay olacağını vurguladı. Deprem bölgesinde yaşayan çocukların son derece zorlu bir süreç yaşadığının altını çizen Özer, deprem bölgesinde olmayan çocukların da psikolojik olarak yaşananların etkisinde kaldığını belirtti. Bu nedenle böyle bir karar aldıklarını söyleyen Özer, sınavın nispeten kolay olacak olmasının, bazı puan aralıklarında yığılmalara yol açabileceğini de vurgulamayı ihmal etmedi.
Diğer taraftan bu yıl sekizinci sınıfın ikinci dönem müfredatına ilişkin bir soru sınav havuzunda yer almayacak. LGS 8. sınıf birinci dönem konularına kadar kapsayacak. Öğrenciler ise sınavın kolay, konu skalasının ise dar olmasının ne gibi sonuçlar doğuracağını merak ediyor.
İlk olarak belirtmemiz gerekir ki LGS bir yerleştirme sınavı değil, eleme sınavıdır. Yani daha açık ifade etmemiz gerekirse her yıl bir milyonu aşkın sekizinci sınıf öğrencisi LGS’ye giriyor. Ancak ülkemizdeki liselerin yaklaşık yüzde 10’luk bir kısmı LGS puanı ile öğrenci kabul eden okullar. Bunun sonucunda da sınava giren sekizinci sınıf öğrencilerinin yalnızca 200 bini bu okullara yerleşebiliyor. Bu yüzden sınav genel olarak kolay sorulardan oluşsa bile eleme amaçlı her testte en az bir zor soru yer almak zorunda.
Son yıllarda sınavlarda öğrencilerin en çok zorlandığı soru tiplerinin başında uzun ve içerik olarak da soyut paragraf soruları geliyor. Boyutu neredeyse bir sayfanın yarısını kaplayan paragraf soruları öğrencilerin zaman kaybetmesine ve sınav süresini verimli kullanamamasına neden oluyor. Bu uzun paragrafların sayısı azalsa da muhakkak eleyici nitelikte sorular olacağını unutmamak gerekir.
Benzer bir durumla 2020 LGS’de de karşılaşmıştık. O dönemde yaşanan Corona Virüs salgını yüzünden okulların kapatılması ve uzaktan eğitim sürecinin başlatılması gerekmişti. 2020 yılında da tıpkı bu yıl olduğu gibi sekizinci sınıf ikinci dönem konularından muaf tutulmuştu. O dönem de sınavın geçmiş yıllara kıyasla çok daha kolay olacağına dair söylentiler çıkmıştı. Bu söylentilerden dolayı rehavete kapılıp çalışma disiplininden kopan çok sayıda aday başta matematik olmak üzere her testte zor sorularla karşılaşarak hayal kırıklığına uğramıştı. Bu yüzden öğrencilerin sanki hiçbir değişiklik yokmuşçasına çalışmaya devam etmeleri gerekiyor.
Sınavın geçmiş yıllara göre daha kolay olması orta seviyedeki öğrenciler açısından avantaj sağlasa da sınava çok disiplinli şekilde hazırlanan ve yüksek başarı sergileyen öğrenciler için bir dezavantaj unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Genel olarak adayların puanının yükselmesi, okulların taban puanının da yükselmesi anlamına geliyor. Bu yüzden sınava iyi hazırlanan ve yüksek başarı hedefleyen adayların çok daha dikkatli davranması ve basit hatalardan kaçınması gerekiyor.
Sınavın nispeten daha basit sorulardan oluşması LGS’de bütün soruları doğru şekilde yanıtlayan öğrenci sayısının artmasına, dolayısıyla da ortalamaların gözle görülür şekilde yükselmesine neden olacaktır. Doğal olarak okulların taban puanları da artacak.